Sign In

Kronik Böbrek Yetmezliği Belirtileri Nelerdir, Nasıl Anlaşılır?

Kronik Böbrek Yetmezliği Belirtileri Nelerdir, Nasıl Anlaşılır?


Kategori: Sağlık Rehberi > Nefroloji

Kronik böbrek yetmezliği, böbrek hastalıklarının en son aşamasında görülen sağlık sorunudur. Böbrekler belin iki yanında bulunan ve biçimsel olarak fasulyeyi andıran organlardır. Yaşamsal bakımdan büyük öneme sahip olan organ, idrar üretiminden sorumu olmanın yanında başka birtakım hayati fonksiyonları da yerine getirerek vücut iç dengesini korur.

Besinlerin sindirilmesinin ardından açığa çıkan fazla su ve toksinler böbreklerde filtrelenir ve idrar yolu ile dışarı atılır. Bunun beraberinde böbrekler, kandaki asit- baz dengesini sağlamak ve olması gereken düzeydeki kan basıncını koruyabilmek için belli başlı hormonların üretilmesi ile görevlidir. Böbreklerin ürettiği hormonlardan biri olan eritroprotein, D vitamini ile kemik iliğindeki kan hücrelerinin üretiminden sorumludur. Bu yol ile kemiklerin daha sağlıklı bir form alması sağlanır.

Günde 1500 litreye varan kanın böbreklerden geçerek filtrelenmesi ile sağlıklı kan vücuda yayılır ve ayrıca vücuda zarar verme olanağı bulunan bazı maddeler idrar ile böbrekler aracılığıyla dışarıya atılır. Böbrek yetmezliğinde ise sayılan tüm bu fonksiyonların hiçbiri, böbrekler tarafından yerine getirilememektedir. Bu halde böbrekler, işlevlerini diyaliz ya da nakil olmadan yerine getiremeyecektir.

Kronik Böbrek Yetmezliğinin Nedenleri

Çevresel etmenler ve diğer hastalıklar böbrek yetmezliğinin sebepleri arasındadır. Toksik ilaçlara ya da uzun süreli susuzluğa maruz kalmak böbrek yetmezliğinin tetikleyicileri olabildiği gibi eskiden beri süregelen hastalıkların da kronik böbrek yetmezliğine sebep olabildiği görülmektedir. Bu hastalıklar aşağıdaki gibi sıralanabilir.

Kan akışındaki düzensizliğin böbrek yetmezliğine sebep olabileceği hastalıklar:

  • Kalp krizi
  • Kalp hastalıkları
  • Karaciğerdeki doku hasarı veya karaciğer yetmezliği
  • Dehidrasyon
  • Ciddi boyuttaki yanıklar
  • Alerjik reaksiyonlar
  • Ağır enfeksiyonlar (sepsis)
  • Vaskülit (kan damarları iltihaplanması)
  • Tansiyon
  • Antienflamatuar ilaçlar

İdrarın vücuttan atılamamasına sebep olan hastalıklar:

  • Rahim ağzı kanseri
  • Böbrek taşı
  • Prostatta genişleme ve prostat kanseri
  • İdrar yolunda kan pıhtılaşması
  • Mesane kanseri
  • Kolon kanseri

Diğer hastalıklar:

  • Diyabet: Yüksek kan şekeri böbrekteki filtrelemeyi zedeler.
  • Hipertansiyon: Yüksek tansiyon böbreklerdeki damarları zedeler.
  • İnterstisyel Nefrit: Böbrek kanallarındaki iltihaplanmaya verilen addır.
  • Glomerülonefrit: böbreklerdeki filtreleme ünitelerinin iltihaplanmasıdır.
  • Hemolitik Üremik Sendromu: Kırmızı kan hücrelerinin parçalanmasıdır, genellikle bağırsak enfeksiyonları sonrası görülür.
  • Glomerülonefrit: Böbrekteki kılcal damarların iltihaplanmasıdır.
  • Lupus
  • Çoklu Miyelom
  • Skleroderma
  • Trombotik Trombositopenik Purpura

Bunlar hariç yüksek dozda kullanılan uyuşturucu ve alkolün de kronik böbrek yetmezliği sebepleri arasında gösterildiği bilinmektedir.

Kronik Böbrek Yetmezliği Belirtileri

Hastalık ilk evrelerde sinsice ilerler ve fazla belirti vermez. Semptomların görülmeye başlaması, hastalığın ilerlediği ve böbrek fonksiyonlarının neredeyse tamamen işlevsiz hale geldiği döneme denk gelmektedir.

Böbrek yetmezliğinde görülen semptomlar şöyledir:

  • İdrara çıkma sıklığındaki azalma
  • Nedeni tespit edilemeyen nefes darlığı
  • Aşırı uyuşukluk ve yorgunluk hali
  • Devam eden mide bulantıları
  • Kafa karışıklığı
  • Göğüste ağrı ve baskı hissi
  • Havale
  • Koma
  • Ayaklarda şişkinlik
  • Kas seğirmesi ve krampları
  • İştahsızlık
  • Ciltte kaşıntı ve kuruluk
  • Erkeklerde ereksiyon problemler
  • Yüksek tansiyon

Sıralanan belirtilerin kişide görülmesi haline en yakın sağlık kuruluşundaki nefroloji bölümüne gidilerek muayene edilmesi gerekecektir.

Böbrek Yetmezliğinin Türleri

5 farklı böbrek yetmezliği çeşidi vardır. Bunlar sırasıyla şöyledir:

  • Akut Prerenal Böbrek Yetmezliği: Yetersiz kan akışından dolayı toksinlerin filtrelenememesi sonucu oluşur.
  • Akut İntrinsik Böbrek Yetmezliği: Böbreklerdeki yaralanma ya da travmalardan kaynaklanır. Şok, aşırı kanama, böbreklere giden damarlarda tıkanıklık ya da iltihaplanma (glomerülonefrit), böbreklere yüklenen aşırı yük sebebiyle oksijen yetmezliği yaşanması gibi bazı sorunların akut intrinsik böbrek yetmezliğine yol açtığı bilinmektedir.
  • Kronik Prerenal Böbrek Yetmezliği: Uzun süre kan gitmeyen böbreklerin zamanla küçülerek işlevini yitirmesidir.
  • Kronik İntrinsik Böbrek Yetmezliği: İç kanama ya da oksijen yetmezliği gibi böbrekte hali hazırda var olan hasar sonucu görülür.
  • Kronik Post-Renal Böbrek Yetmezliği: İdrar yollarındaki tıkanıklığın uzun süreli olarak devam etmesi böbreklerde baskı yaratır ve kronik post-renal böbrek yetmezliği meydana gelir.

Böbrek Yetmezliğindeki Risk Grupları

Kronik böbrek yetmezliği riski taşıyanlar sağlık geçmişlerinde çeşitli hastalıklar bulunanlar ve genetik yatkınlığa sahip olanlardır. Bu grup şöyle özetlenebilir:

  • Yüksek tansiyon ve şekere hastalığı şikayeti olanlar
  • Kalp ve damar hastaları
  • Böbrek anormalisine sahip olanlar
  • Genetiğinde böbrek rahatsızlığı olan bireyler bulunanlar
  • Obezite sorunu yaşayanlar
  • Ciddi derecede sigara ve alkol tüketenler

Böbrek Yetmezliğinin Yol Açabileceği Hastalıklar

Belirtildiği gibi bazı hastalıklar böbrek yetmezliğine sebep olabilirken böbrek yetmezliğinin de yol açtığı birtakım hastalıklar olduğu görülmektedir. Kronik böbrek yetmezliğinden kaynaklanan bazı hastalıklar aşağıdaki gibidir.

  • Gut: Ürik asitler böbrekten süzülerek gut oluşumuna yol açar.
  • Vücutta Sıvı Birikimi
  • Kalp ve Damar Rahatsızlıkları
  • Kemiklerde Hassasiyet: D vitamininin yeterli şekilde üretilememesi sonucu görülür.
  • Anemi: Böbreklerin yetersiz çalışması sebebiyle kırmızı kan hücreleri yeteri kadar üretilmediği için kansızlık olarak da bilinen anemi meydana gelebilir.

Böbrek Yetmezliğindeki Evreler

Kronik böbrek yetmezliği evreleri 5 aşama halinde görülür.

İlk evre hasta açısından hafif geçer. Çoğunlukla semptomlardan yalnızca idrara çıkma sıklığında azalma görülür. Ancak sağlıklı bir yaşam ve düzenli egzersizler yapılması ile beraber hastalık, ilerlemeden önü alınabilir.

İkinci evrede böbreklerde hasar meydana gelmeye başlar ve idrarda protein görülmeye başlanır.

Üçüncü evrede artık hastalık belirginleşmiştir ve böbrekler olması gerektiği gibi çalışmamaktadır. Bu evrede vücuttaki atıkların testi ile hastalık 3A ve 3B olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Artık ilaç kullanımına başlamak gerekmektedir.

Dördüncü evrede anemi ve yüksek tansiyon gibi semptomlar da ortaya çıkar. Özellikle geceleri, hastanın ayak bilekleri ve ayaklarında şişmeler gözlemlenir.

Beşinci evre olan son evrede ise düzenli diyalizler başlamalıdır çünkü böbrekler tamamen iflas etmiştir ya da yakın zamanda iflas edecektir. Nefes darlığı ve mide bulantılarının arttığı bu evrede son aşama böbrek nakli olacaktır.

Kronik Böbrek Yetmezliği Teşhisi

Böbrek yetmezliği tanısının konulmasındaki en önemli teşhis yöntemlerinden biri hiç şüphesiz ki idrar tahlilidir. Tahlil sonucuyla beraber idrarda protein ve şeker tespit edilmesi halinde teşhis için ilk adım atılmış sayılır. Ek olarak alyuvarların ölçümü, üresel atık miktarı ve idrardaki bakteri oranının tespiti için idrar sedimantasyonu da yapılabilir.

Kan tahlilleri de kandaki kreatinin ve üre oranının miktarı hakkında bilgiler vererek hastalığın teşhisine yardımcı olur. Bunun yanında bir de GFR (Glomerüler Filtrasyon Hızı) testi vardır ki böbreklerin süzme kapasitesini ölçer. Bu kapasitenin belli bir değerin altına düşmesi haline böbrek yetmezliğinden şüphelenmeye başlanılacaktır.

Görüntüleme yöntemleri de tanı konmada kullanılmaktadır. Ultrason, MRI ve BT taraması gibi testler aracılığı ile idrar yollarındaki tıkanıklıklar görüntülenebilir.

Son olarak hasta uyanıkken özel bir iğne yardımıyla böbrekten parça alınarak yapılan biyopsi de kesin tanı konmasına yardımcı olan yöntemlerden biridir.

Kronik Böbrek Yetmezliğinin Tedavisi

Böbrek yetmezliği tedavisi, hastalığın hangi türde olduğuna göre değişkenlik gösterir.

Halk arasında en sık bilinen tedavi yöntemlerinden biri olan diyaliz, kanı süzüp toksiklerden arındırarak böbrekmiş gibi davranır. Diyalizlerin düzenli aralıklarla yapılması ve aksatılmaması böbrek yetmezliği tedavisinin işleyişi açısından büyük bir öneme sahiptir.

Diğer bir yöntem ise böbrek naklidir ancak nakil sıraları maalesef ki uzun sürebilmektedir. Nakil gerçekleşebilirse yeni böbrek sağlıklı olacağından ekstradan diyaliz gerekmeyecektir. Fakat böbreğin vücut tarafından kabul edilmesini kolaylaştırabilmek için düzenli şekilde kullanılması gereken bazı ilaçlar nefrolog tarafından verilecektir.

Bazı hallerde nakil ameliyatlarının başarılı sonuç vermemesi de mümkün olduğundan böbrek nakline kesin tedavi gözüyle bakılması doğru değildir.

 

Related Posts

Bir yanıt yazın