Giriş

Baş Dönmesinin 10 Nedenini Açıklıyoruz

Baş Dönmesinin 10 Nedenini Açıklıyoruz


Kategori: Sağlık Rehberi > Nöroloji

Baş dönmesi; çevreyi dönüyormuş gibi hissetme, sersemlik, fiziksel olarak kararlı bir şekilde duramama gibi hissiyatlarla karakterize bir durumdur. Dış etkenler, kullanılan ilaçlar, sahip olunan hastalıklar, bir baş dönmesi nedeni olabilir. Baş dönmesinin tedavisini tam anlamıyla yapabilmek için bu hisse neden olan sebebin de tespit edilmesi gerekir. Altta yatan odağın tespit edilemediği durumda baş dönmesi anlık olarak düzeltilse de bu durumun tekrar etme ihtimali yüksektir.

Baş Dönmesinin Nedenleri Nelerdir?
Tekrarlayan veya şiddetli baş dönmeleri, kişinin hayatını ciddi derecede etkileyen bir durumdur. Baş dönmesi genellikle şu aktiviteler sırasında ortaya çıkabilir:

  • Hızla kendi etrafında dönmek,
  • Ani bir şekilde oturmak ya da ayağa kalkmak,Ağır egzersiz yapmak gibi fiziksel aktiviteler.
  • Genellikle kişiler, kendilerinde baş dönmesine yol açan durumun ne olduğunu anlayabilirler. Ancak bazı durumlarda baş dönmesinin altında yatan etkenin kişinin kendisinin tespit etmesi kolay olmayabilir.

Baş dönmesine yol açabilen durumlardan sık görülenleri şu şekilde sıralanabilir:

  1. VERTİGO
    Vertigo; kişinin çevreyi hareket ediyormuş ve kendi etrafında dönüyormuş, çevredeki cisimleri ise eğilip bükülüyormuş gibi algıladığı durumdur.

Vertigo, iç kulakta dengeden sorumlu yapılardaki problemler sonucunda oluşur. Vertigo nedenleri:

İyi Huylu Paroksismal Pozisyonel Vertigo: İç kulaktaki kanallarda kalsiyum karbonat partiküllerinin birikmesi sonucu meydana gelir. İç kulaktaki kanallar, beyne vücudun konumu ve pozisyonu ile ilgili bilgi göndermekten sorumludur. Ancak kalsiyum karbonat biriken kanallar, bu işlevi düzgün bir şekilde yerine getiremez. Dolayısıyla da beyin vücudun pozisyonunu ve konumunu yanlış algılar.
Meniere Hastalığı: Hastalığın gelişimindeki mekanizma tam olarak aydınlatılamasa da Meniere hastalığının iç kulak kanallarında sıvı birikmesi sonucu geliştiğini düşünülür. Bu hastalık aniden gelişebilir ve kişide vertigonun yanı sıra kulak çınlaması, işitme kaybı gibi belirtilerin gelişmesine de yol açabilir.
Labirentit: İç kulağın iltihaplanmasıdır. Labirentit özellikle grip gibi viral enfeksiyonlardan sonra gelişir. Antiviral ve antihistaminik tedaviler labirentitin başarılı bir şekilde iyileştirilmesini sağlar. Ancak bazı durumlarda kulaktaki hasar kalıcı olabilir.
Vestibüler Nörit: İç kulağın siniri olan vestibülokoklear sinirin iltihaplanması durumudur. Beyin ile iç kulak arasındaki iletişimi sağlayan vestibülokoklear sinirin iltihaplanarak şişmesi, bu iletişimin bozulmasına yol açar. Vestibüler nöritte ani başlangıçlı şiddetli vertigo, denge problemleri, mide bulantısı gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

2. HAREKET HASTALIĞI
Araba, uçak, tekne gibi araçların içerisindeki tekrarlayan hareketler; iç kulaktaki yapıların işlevlerini bozar. Toplum arasında bu ‘hareket hastalığı’ veya ‘deniz tutması’ gibi isimlerle bilinir. Hareket hastalığı kişilerde baş dönmesinin yanı sıra mide bulantısı ve kusma gibi belirtilere yol açar.

Hamile olmak, bazı belirli ilaçlar alıyor olmak kişinin harekete karşı hassasiyetini artırarak hareket hastalığı riskini yükseltebilir. Hareket hastalığı belirtileri, kişi araç içinden çıkınca veya araç durunca hafifleyerek biter.

3. MİGREN
Migren, başın tek tarafında zonklayıcı, vurucu tarzda ağrıyla karakterize kronik bir hastalıktır. Migrendeki baş ağrıları tekrarlar. Migren hastaları kişiler atak sırasında baş dönmesi problemi yaşayabilir.

Migren hastalarının bazılarında atak öncesinde ‘aura’ adı verilen nörolojik semptomlar görülür. Aura kişinin görme, konuşma ve motor kontrolündeki değişimleri veya problemleri kapsar. Baş dönmesi de aurada görülen semptomlardan birdir. Aura belirtileri göstermeye başlayan migren hastaları baş ağrısının da yakın bir zamanda başlayacağını anlamış olur.

4. TANSİYON DÜŞÜKLÜĞÜ
Kan basıncındaki yani tansiyondaki ani düşüş baş dönmesine neden olabilir. Aniden oturup kalkmak gibi pozisyon değişimleri de tansiyonda ani düşüşe yol açabilir. Düşük tansiyona neden olabilecek diğer durumlar:

  • Dehidratasyon,
  • Kan kaybı,
  • Anaflaksi gibi ağır alerjik reaksiyonlar,
  • Gebelik şeklinde sıralanabilir.
  • Hipertansiyon tedavisinde kullanılan diüretik, betabloker ilaçlar da kan basıncını

hedeflenenden fazla düşürebilir. Antidepresanlar da kan basıncında ani değişime neden

olarak tansiyon düşüklüğü yapabilir.

5 KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR
Kalp damar sistemini etkileyen damarlarda plak oluşumu, kalp yetmezliği gibi rahatsızlıklar baş dönmesine neden olabilir. Kalp krizi ve inme geçiren hastaların bazılarında da olayın öncesinde veya sonrasında baş dönmesi, sersemleme gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Kardiyovasküler hastalıklarda baş dönmesine ek olarak;

  • Kalp ritminde düzensizlikler,
  • Nefes darlığı,
  • Göğüste sıkışma hissi,
  • Geçmeyen öksürük,
  • Kol, bacak ve ayaklarda sıvı birikmesi, ödem,
  • Yorgunluk,
  • Mide bulantısı, kusma gibi semptomlar görülebilir.

6. DEMİR EKSİKLİĞİ

Demir, vücutta oksijen taşınmasından sorumlu hemoglobinin yapısında yer alır. Demir eksikliği durumunda yeterince hemoglobin üretilemeyeceği için anemi yani kansızlık durumu ortaya çıkar. Anemisi olan kişilerde;

  • Baş dönmesi,
  • Nefes darlığı,
  • Göğüs ağrısı,
  • Yorgunluk,
  • Soluk cilt rengi,
  • Saç dökülmesi gibi belirtiler görülebilir.
  • Demir eksikliği olan kişilerde tedavi olarak demirden zengin besinler tüketmek, demir

takviyeleri almak önerilebilir. Ağır anemisi olan hastaların kan transfüzyonu ile tedavi edilmesi gerekebilir.

7 DÜŞÜK KAN ŞEKERİ (HİPOGLİSEMİ)
Hipoglisemi, kan şekerinin normal aralığın altına düşmesidir. Öğün atlanması, alkol tüketimi, insülin veya aspirin gibi ilaçların kullanımı, hormonal problemlerin yaşanması gibi durumlar; hipoglisemi riskini artırır.

Hipoglisemi semptomlar aniden ortaya çıkabilir ve kan şekerindeki düşüklüğün seviyesine göre hafif veya şiddetli olabilir. Hipoglisemide görülen semptomlar;

  • Baş dönmesi,
  • Denge kaybı,
  • Yorgunluk,
  • Baş ağrısı,
  • Açlık,
  • Ruh hali değişimleri,
  • Konsantre olmada zorluk,
  • Kalp ritminde düzensizlikler şeklinde sayılabilir.

8. OTOİMMÜN İÇ KULAK HASTALIĞI
Otoimmün iç kulak hastalığı (Autoimmune Inner Ear Disease, AIED), bağışıklık sisteminin yanlış bir biçimde iç kulaktaki yapılara saldırdığı bir rahatsızlıktır. AIED tek kulakta veya her iki kulakta işitme kaybına yol açabilir. AIED’de görülen diğer belirtiler şöyle sıralanabilir:

  • Baş dönmesi,
  • Kulak çınlaması, tinnitus,
  • Denge ve koordinasyon kaybı.

9. STRES
Uzun süreli veya kronik stres; depresyon, anksiyete, diyabet, kalp hastalığı, bağışıklık sistemi disfonksiyonu gibi ciddi sağlık sorunlarının gelişiminde rol oynar. Stres durumunda vücutta solunum ve dolaşım sistemini etkileyen hormonlar salınır. Bu hormonlar vücutta kan damarlarının daralması, kalp hızının artması, hızlı ve yüzeyel solunum gibi etkiler gösterir. Tüm bu etkiler baş dönmesi gelişimine zemin hazırlayabilir. Stres durumunda vücutta görülen diğer belirtiler ise;

  • Terleme,
  • Titreme,
  • Baş ağrısı,
  • Göğüs ağrısı,
  • Kalp atım hızında artış,
  • Uykuda zorlanma,
  • Konsantre olamama,
  • Mide bulantısı şeklindedir.

10. ANKSİYETE
Baş dönmesi, anksiyetede yaygın olarak görülen semptomlardan biridir. Ancak anksiyete sorunu yaşayan kişilerde baş dönmesinin derecesi farklılık gösterebilir. Anksiyete sorunu yaşayan bazı kişilerde baş dönmesi atak sırasında görülürken bazılarında ise baş dönmesi atağı tetikleyen bir durum olabilir.

Sınav ya da duygusal olarak zor bir durumla uğraşmak gibi stresli olaylar anksiyete atağını tetikleyebilir. Kişiler atak sırasında baş dönmesi, çevreden kopma, mide bulantısı gibi belirtiler gösterebilir. Anksiyetenin diğer belirtileri ise şöyledir:

  • Endişeli ruh hali,
  • Huzursuzluk, rahatsızlık hissi,
  • Konsantre olamama,
  • Uyku problemleri,
  • Ruh hali değişimleri,
  • Asabiyet,
  • Baş ağrısı,
  • Terleme,
  • Ağız kuruluğu,
  • Kalp hızında artış.

Baş dönmesi bazı durumlarda daha ciddi ve acil müdahale edilmesi gereken durumların bir belirtisi olarak ortaya çıkabilir. Baş dönmesiyle birlikte aşağıda yer alan semptomların varlığında vakit kaybetmeden en yakın sağlık merkezine başvurulması gerekir:

  • Çift görme,
  • Kusma,
  • Ateş,
  • Uyuşukluk,
  • Kol ve bacakları hareket ettirmede, kontrol etmede zorluk,
  • Baş ağrısı,
  • Göğüs ağrısı,
  • Bilinç kaybı.

Baş dönmesi sorunu yaşayan kişiler ileri tetkik ile altta yatan sebebin belirlenmesi ve tedavisinin yapılması için donanımlı bir sağlık kuruluşuna gitmelidir. Baş dönmesinin aksatılması kişinin günlük yaşamında denge kaybı, düşme gibi ciddi sonuçlar doğurabilecek komplikasyonlara zemin hazırlayabilir.

 

İlginiz Çekebilir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir