Giriş

Asperger Sendromu Nedir, Belirtileri Nelerdir, Nasıl Anlaşılır?

Asperger Sendromu Nedir, Belirtileri Nelerdir, Nasıl Anlaşılır?


Kategori: Sağlık Rehberi > Psikiyatri

Asperger sendromu, otizmin bir alt türü olarak tıbbi literatürde yer alır. Belirtileri otizmle aynı olmakla birlikte bu sendroma doktorların yönelmesini sağlayan en temel bulgu, çocuğun aşırı derecede içine kapanık olmasıdır. Bunun harici hastalığın diğer özellikleri otizmle eşdeğer düzeyde seyretmektedir.

Otizm spektrum bozukluğu, çocuklarda genellikle ilk 3 yaş aralığında ortaya çıkmaktadır. Basit bir biçimde çocukların yaşlarının gerektirdiği şekilde iletişim kurmakta güçlük çekmesi olarak tanımlanabilir. Gelişimsel ve nörolojik bir bozukluk sonucu ortaya çıkmaktadır.

Doğru şekilde ilerleyen eğitim ve rehabilitasyonun bir arada yürütülmesi ile birlikte çocukların iletişim düzeylerinde gelişim yaşanabilmekte ve bu sayede çocukların hayata kazandırılmaları da kolaylaştırılmaktadır. Rehabilitasyonlar çocuğun durumu özelinde planlanmaktadır. Otizm, herhangi bir operasyon ya da ilaç tedavisiyle önlenemediği için rehabilitasyon ve eğitimin önemi, çocukların zihinsel gelişimi açısından büyük bir öneme sahiptir.

Otizm Nedir

Otizmin tanımı, 0-3 yaş aralığında görülen nörolojik bir rahatsızlık olarak yapılabilir. Dış görünüş ve motor becerileri bakımından diğer çocuklardan bir farkı görülmeyen otizmli çocuklar; ilgi odaklarını bir alandan diğer alana çekmekte güçlük yaşayanlar ve bazı hareketlerinde tekrara düşerler.

Hastalığın sinir sistemiyle doğrudan ilişkili olduğu bilindiğinden çocuğun yetiştiriliş tarzının ya da ailenin sosyal veya ekonomik yapısının buna sebep olduğu yönündeki söylemlere inanmamak gerekir.

Çocukların bazıları bir yaşlarına gelmeden evvel bulguları göstermeye başlamışken bazıları ise başlangıçta yaşının gerektirdiği davranışlar sergilemekte ancak daha sonra gelişimleri yavaş bir seyirde ilerlemektedir.

Otizmin Nedenleri

Otizmin sebepleri günümüzde hala tam olarak bilinememektedir. Çocukluk çağında yaptırılmayan aşıların diğer genetik faktörlerle beraber otizme sebep olduğu düşünülse ve zaman zaman iddia edilse de henüz ispatlanan bir bilgi olmadığının altı çizilmelidir.

Doğum sırasında meydana gelen komplikasyonlar, erken dönemlerde geçirilen enfeksiyonlar gibi çevresel faktörlerin etkisiyle beraber hemen her hastalıkta olduğu gibi genetik yatkınlığın da büyük bir önem taşıdığı görülür.

Yine sebebi tam olarak bilinmese de erkek çocuklarda görülme oranının kız çocuklarına kıyasla daha fazla olduğu ispatlanmıştır. Otizmli çocukların bazıları üstün zekalı klasmanında sınıflandırılabilecekken bazılarında ise zeka geriliği tespit edilmiştir. Bu oran sırasıyla %10’ a %70’ tir.

Bazı hastalıkların otizmi tetiklediği de bilinmektedir. Bu hastalıklar şunlardır:

  • Epilepsi
  • Dikkat eksikliği
  • Hiperaktivite
  • Duygu durum bozuklukları

Otizmin Belirtileri

Otizmli çocukların her biri diğerinden farklıdır. Hepsindeki davranış biçimlerinin eşsiz olduğu zaman içinde gözlemlenmiştir. Bu çocukların öğrenme güçlüğü çektiği düşünülse de bu doğru değildir. Hatta kavrama becerilerinin yüksek olduğu ispatlanmıştır. Ancak otizmli çocuklar, öğrendiklerini uygulamak ve günlük hayatta kullanmakta sorun yaşamaktadırlar.

Özellikle erken yaşta görülmeye başlayan otizm semptomları maalesef ki çoğu zaman çocuğun yaşına verilen davranışlar olarak tanımlanmakta ve aileler tarafından yeterli özen gösterilemeyebilmektedir. Ayrıca çocuk her zaman hastalığın teşhisinde önemli bir ol üstlenen bulguları göstermeyebilir. Bazı hallerde yaşıtları gibi iletişim kurması da mümkündür. Tüm bu sebeplerden dolayı her zaman vaktine teşhis edilemeyebilir.

Aileler çocuklarını gözlemlerken aşağıda sıralanan belirtilerden en az altısına rast gelmeleri durumunda mutlaka bir çocuk nöroloğuna danışmalıdır.

Otizmde görülen bulguları iki ana başlık altında incelemek yerinde olacaktır.

Sosyal becerilerde saptanan semptomlar şöyledir:

  • Çocuğun göz temasından kaçınması. (Bazen göz kontağı sağlansa da bakışlarda gereken manaya rastlanılmayabilir)
  • İsmi söylendiğinde aldırış etmemesi
  • İstediği şeyleri işaret ederken hedefi şaşırması
  • Diğer yaşıtlarının oynadığı konulara ilgisizlik
  • Konuşmada yaşıtlarından geride kalmak
  • Takıntılı davranışlar geliştirmek
  • Dönen nesnelere gereğinden fazla ilgi duymak
  • Akranlarıyla oynamaktansa tek kalmayı tercih etmesi (içe kapanıklık)
  • Diyalog kurmada güçlük çekmesi. Yalnızca birkaç kelimeyle isteklerini belirtmekle yetinmesi
  • Tehlikelere karşı duyarsız kalması
  • Aşırı inatçılık

Davranış biçimlerindeki bulgular ise şu şekilde sıralanabilir:

  • İleri geri biçiminde sallanmak
  • Sürekli parmak uçlarında yürümek
  • Sinirlendiğinde ya da onu gerebilecek bir ortama maruz kaması halinde kendine zarar verebilecek şekilde başına vurmaya başlaması
  • Bazı yiyecek gruplarını tümüyle reddetme
  • Abartılı bir vücut dili kullanması
  • Ağrı ve sıcaklık hissine karşı aşırı duyarsızlık ve ışık ile sese karşı aşırı duyarlılık
  • Vücudunu koordine edememe

Çocuğun etkin bir eğitimle büyümesi halinde hastalığın belirtilerinin azaldığı ve kişinin iletişim sorununun bir nebze de olsa hafiflediği görülür. Ancak bununla birlikte bazı bireylerde tam tersi bir etki yaşanır ve hastalık, davranışlarda ve duygularda başka sorunlar tespit edilmesine yol açabilir.

Otizmin Teşhis Yöntemleri

Sayılmış olan belirtilerin özellikle 2 yaş bandındaki çocuklarda görülmesi halinde aileler mutlaka çocuk nörologları ya da psikologlara başvurmalı ve çocukta otizm spektrum bozukluğu olup olmadığına dair kesin bir tanı edinmelidirler.

Otizm tanısı koyabilmek için yapılan somut bir test yoktur. Ancak doktorlar, her ay normal şekilde gelişen bir çocukta olması gereken basit refleks testleri gibi yöntemleri düzenli kontroller ile gerçekleştirerek çocukta otizm olup olmadığına dair teşhisi koyabilmektedirler.

İlk 6 ay içerisinde çocuğun gülümsemek gibi basit tepkileri vermiyor oluşu, daha sonraki dönemlerde anne babanın yüz ifadelerini kopyalamakta güçlük çekmesi, 12. Aya gelindiğinde konuşma eğilimi göstermemesi ve cisimleri işaret etme yoluyla da göstermeye çalışmaması,18. Ayda inanıyormuş gibi yapamaması ve 24. Aya gelindiğinde hala sözcük öbekleri kullanamaması ilk iki yaşa gelinceye kadarki süreçte otizmli çocuklarda görülen en tipik bulgulardır.

Otizmin Tedavisi

Maalesef ki hala otizmi önlemenin bir yolu bulunamamıştır. Ancak tedavi için erken teşhisin büyük önem taşıdığı bilinmektedir.

Tedaviler, çocuklar özelinde, onlara en uygun yöntemi seçmekle belirlenir. Yani otizm tedavisinde kullanılan tek bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Davranış ve iletişim terapileri, eğitim metotları ve aile terapilerinin hastalığın kontrol altına alınabilirliği açısından önemli olduğu görülmektedir.

Otizmli çocuklar, akranları ile aynı duygu durumunu ve iletişim becerilerini paylaşmadıklarından haliyle onlarla aynı eğitimi almaları da doğru olmayacaktır. Fakat otizmli çocuklarda eğitimin aksatılmaması da oldukça önemlidir. Bu sebeple bu çocuklar, kendileri gibi olan çocuklar ve uzman terapistler eşliğinde onlara en uygun olan eğitimi almalıdırlar.

Otizmde Eğitim

Otizmli çocukların eğitiminde pek çok farklı yöntem bir arada kullanılmaktadır. Bu yöntemlerde ilki, uygulamalı davranış analizidir. Çocukların doğru ve yanlış davranışları ayırt etmelerinin kolaylaştırılabilmesi adına detaylı bir gözlem yapıldıktan sonra ödül ve ceza yöntemi kullanılmaktadır. Örneğin yapılmaması gereken bir davranışta bulunan çocuk puan kaybederken, öğretildiği gibi davrananlar ise puan toplamaktadır.

Bu eğitim haftada 20 ila 40 saat arasında uygulanır ve çocuğun hayatının geçtiği tüm çevrede gözlemlenmesi ile beraber eğitimin devam etmesiyle başarı elde edilir.

Ayrık denemelerle eğitimde ise çocuğun, kendisine yöneltilen komutlara uygun şekilde davranması beklenir ve yine ödül ve ceza yöntemi ile başarısı takdir edilir. Bunun yanında bir de etkinlik çizelgeleriyle öğretim yolu vardır. Çocuğa öğretilmesi hedeflenen beceriler, fotoğraflı bir etkinlik defterinde görseller halinde temsil edilir ve aşama aşama anlatılarak çocuktan gördüğünü yapması istenir.

Ek olarak replik silikleştirmeyle öğretim, videoyla model olma, fırsat öğretimi, PECS, TEACHH, sosyal öyküler ve kolaylaştırılmış iletişim gibi yöntemlerden de yararlanılmaktadır.

Otizmde Terapi Yöntemleri

Tedavi süresince uygulanan 6 farklı otizm terapisi metodu olduğu bilinmektedir. Bu yöntemler sırasıyla şöyledir:

  • Duyusal Bütünleştirme Terapisi
  • İşitsel Bütünleştirme Terapisi
  • Müzik Terapisi
  • Sanat Terapisi
  • Drama Terapisi

Çocuğun zihinsel işlevlerini arttırarak davranışsal bozukluklarını törpülemek için kullanılan bir terapi yöntemi olan duygusal bütünleştirme; hamakta sallanmak ve vücudu fırçalamak gibi fiziki müdahalelerin bulunduğu bir metottur.

Müzik terapisinde enstrüman ve dans teşvik söz konusudur ancak işitsel terapide çocuğun hassasiyet geliştirdiği bazı frekanslar tespit edilir ve bu frekanslardan arındırılan seslerin dinletilmesi sağlanır.

Drama terapisinde iletişim becerileri kuvvetlendirilmeye çalışılan otizmli çocukların öyküler anlatması teşvik edilir ve son olarak sanat terapisinde de kişinin el becerilerini aktif şekilde kullanması hedeflenir.

 

İlginiz Çekebilir

Bir yanıt yazın